Tufan Uğur Kurçer 'le Tarihte Bir Gezinti;

07 Ocak 2025 - 16:31
Osmanlı İmparatorluğu'nun en çalkantılı döneminde, Harbiye Nezareti önüne tayyare indirerek dünyanın dikkatlerini üzerinde toplayan, Tayyareci Mehmet Ali Kurçer'in torunu Araştırmacı-Yazar Tufan Uğur Koçer, İzmir Kültür Sanat Fabrikası Müzesi'nde kitabını ve o dönemi anlattı.
Tarih ve kitap severlerin doldurduğu salonda, kitabını; Osmanlı İmparatorluğu'nun 1775 ile 1916 arası fotoğrafının bir ayan ailesinin gözünden görüldüğü, Sened-i İttifak, Tanzimat Fermanı, 2. Meşrutiyet ve Osmanlı'nın son dönemlerinde hâkim olan Osmanlı-Türk aristokratı bir ailenin biyografik hikayesi olarak tanımladı. Edebiyat çevrelerinde, bir Balkan romanı olarak da kabul edilen Tayyareci Mehmet Ali Kurçer'in yaşamı ve o dönemde ki gelişmeleri kapsamlı şekilde anlatan kitabını, " bir Osmanlı romanı" olarak da okunması gerektiğini söyleyen Tufan Uğur Kurçer, slaytlar eşliğinde, konukları bir tarih gezisine çıkardı. Kitabta anlatılanların, "Bir kahramanlık hikayesi, Türklüğün romanı" olduğuna dikkat çeken Araştırmacı- Yazar Kurçer, "Dedemden, babamdan dinlediğim, öğrencilik ve Çalışma yaşamımda başta Selanik olmak üzere Balkan ülkelerinde yaptığım araştırmacılarda, " gördüğüm anlatmaya çalıştığım dönem, Tayyareci Mehmet Ali Kurçer'in gözünden Sirozi Hanedanlığı'nın ve Osmanlı İmparatorluğu son dönemi" dedi.

Tayyareci Mehmet Ali Kurçer'in, Osmanlı'nın son dönemine damga vurduğu çetin zamanlarda,
Birinci Dünya Savaşı'nda Çanakkale ve Kut-ul Amare Cepheleri hava muharebelerinin "gözü pek kartalı" olarak tanındığına dikkat çeken Tufan Uğur Kurçer, kitapta yer alan bir anekdotu da katılımcılarla paylaştı.
" Dönemin kudretli isimlerinden Enver Paşa'nın özel mektup yazdığı, Van Der Goltz Paşa'nın ''O tayyareci bu cepheye mutlaka gelecek!'' diye gürlediği, herkesin gözünün üstünde olduğu bir kahraman..." (Haber / Tuna BÜYÜKŞAHİN)
Tarih ve kitap severlerin doldurduğu salonda, kitabını; Osmanlı İmparatorluğu'nun 1775 ile 1916 arası fotoğrafının bir ayan ailesinin gözünden görüldüğü, Sened-i İttifak, Tanzimat Fermanı, 2. Meşrutiyet ve Osmanlı'nın son dönemlerinde hâkim olan Osmanlı-Türk aristokratı bir ailenin biyografik hikayesi olarak tanımladı. Edebiyat çevrelerinde, bir Balkan romanı olarak da kabul edilen Tayyareci Mehmet Ali Kurçer'in yaşamı ve o dönemde ki gelişmeleri kapsamlı şekilde anlatan kitabını, " bir Osmanlı romanı" olarak da okunması gerektiğini söyleyen Tufan Uğur Kurçer, slaytlar eşliğinde, konukları bir tarih gezisine çıkardı. Kitabta anlatılanların, "Bir kahramanlık hikayesi, Türklüğün romanı" olduğuna dikkat çeken Araştırmacı- Yazar Kurçer, "Dedemden, babamdan dinlediğim, öğrencilik ve Çalışma yaşamımda başta Selanik olmak üzere Balkan ülkelerinde yaptığım araştırmacılarda, " gördüğüm anlatmaya çalıştığım dönem, Tayyareci Mehmet Ali Kurçer'in gözünden Sirozi Hanedanlığı'nın ve Osmanlı İmparatorluğu son dönemi" dedi.

Tayyareci Mehmet Ali Kurçer'in, Osmanlı'nın son dönemine damga vurduğu çetin zamanlarda,
Birinci Dünya Savaşı'nda Çanakkale ve Kut-ul Amare Cepheleri hava muharebelerinin "gözü pek kartalı" olarak tanındığına dikkat çeken Tufan Uğur Kurçer, kitapta yer alan bir anekdotu da katılımcılarla paylaştı.
" Dönemin kudretli isimlerinden Enver Paşa'nın özel mektup yazdığı, Van Der Goltz Paşa'nın ''O tayyareci bu cepheye mutlaka gelecek!'' diye gürlediği, herkesin gözünün üstünde olduğu bir kahraman..." (Haber / Tuna BÜYÜKŞAHİN)
YORUMLAR