Aygül Bağırova

Aygül Bağırova

aygulsaday@gmail.com

Türkiye ve Erdoğan bu seçimdende güçlenerek çıkacaktır

25 Mart 2023 - 15:43

Tarihin sayfalarını çevirecek olursak, Azerbaycan ve Türkiye kadar dünü ve bugünü yaşayan bazı halkların, milletlerin, ülkelerin, geçmişin ve bugünün, birbirlerinin acılarını yaktıklarına, bu mutluluklarına tüm yürekleriyle sevindiklerine şahit olamayız. Yılların sınavından geçen, yaşanmışlıklardan ve yaşanmışlıklardan doğan bu dostluk ve kardeşlik, Türk dünyasının iki büyük lideri Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözlerinde en mükemmel şekilde ifade edilebilir: "Azerbaycan'ın hüznü bizim hüznümüzdür, onun sevincidir. sevincimizdir” ve Milli Önder Haydar Aliyev'in “Bir millet iki devlet” sözleridir. Modern çağımızın tarihinde, liderliğinde her alanda güçlü, güvenilir ortaklık ve yakın işbirliği ilişkileri çerçevesinde, umut verici bir gelecek ve emin yarınlar uğruna bu akrabalık ve yakınlık ilişkileri en üst düzeyde yaşanmakta ve geliştirilmektedir. Cumhurbaşkanımız Sayın İlham Aliyev Avrupa Birliği'nin "Doğu Ortaklığı" Programı zirvesinde yaptığı konuşmada, "Bu masada Türkiye'nin temsilcisi yok. Ama ben buradayım", Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın topraklarımızın Ermeni işgali sırasında "Karabağ Azerbaycan bizim meselemizdir" sözleri millete, soya, millete bağlılığın ve bağlılığın ayrıntılı bir kanıtıdır. büyük seleflerin tarihsel geleneklerinin değerli haleflerinden...
Her iki ülke liderlerinin farklı zamanlarda yüksek kürsülerden yaptıkları siyasi açıklamaların yanı sıra fazla ileri gitmeden yakın geçmişte yaşanan bir iki olayı incelemek yeterli olacaktır. Azerbaycan ve Türkiye'nin dayanışması. Örneğin 15 Temmuz 2016'da kardeş ülkede yaşanan darbe girişimi, 2020'de adaleti sağlamak için 44 gün süren Azerbaycan Vatanseverlik Savaşı, 2021'de orman yangınları ve son olarak 6 Şubat 2023'te Türkiye'nin 10. ilde meydana gelen kuvvetli depremler gösterilebilir. Bunlar ve yukarıda sıralanan diğer tüm olaylar ve zor durumlar, bu iki kardeş ülke omuz omuza çıkmayı başardı...


Makalenin konusunun bir kolu olarak, Türkiye'de bilinen son olayda Azerbaycan'ın ve halkımızın geleneksel ilkeli duruşuna, ortaya koymuş oldukları çalışmalara ve faaliyetlere dikkat çekmek istiyorum. Bildiğimiz gibi, doğal afetin ilk anından itibaren, ülkemizin gerçek kardeşlik, dostluk ve dayanışmasının bir göstergesi olarak, Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev, Haydar Aliyev Vakfı Başkanı Mehriban Aliyeva'nın talimatıyla, çok sayıda acil kurtarma ekipleri, sağlık personeli, yaralıların muayenesi ve çöl çadırları, tıbbi malzeme ve tedavi amacıyla maddi yardım gönderildi. Devletimizin yanı sıra halkımız da bu zor ve meşakkatli günde Türk kardeşlerini yalnız bırakmadı, yurdun dört bir yanından yüzlerce, binlerce insan elinden geldiğince evsiz ve yardıma muhtaç insanlara yardım etmeye çalıştı. kardeş ülkeye gittiler ve orada manevi görevlerini gereği gibi yerine getirdiler. Deprem bölgesinde mağdur olan insanlara yardım etmek için gerekli imkanlarla gıda, giyecek, ilaç, çocuk bezi, basit yatak takımı, jeneratör, konteyner, çöl çadırı, ısı lambası, battaniye, halı, sıradan insanlar ve girişimciler olmak üzere insani yardım gönderildi.Azerbaycan'ın kardeş Türkiye'ye 6 Şubat-15 Mart tarihleri ​​arasında yaptığı insani ve mali yardımların toplam tutarı 76 milyon 344 bin 930 manat (44 milyon 908 bin 783 ABD doları). Doğrudan mali yardımların toplam tutarı 22 milyon 776 bin 400 manat (13 milyon 397 bin 883 dolar) oldu.
Haydar Aliyev Vakfı'nın Türkiye'de depreme ilk müdahale eden kuruluşlardan biri olduğu vurgulanmalıdır. 2518 çadır, 135 elektrik jeneratörü, 19 bin 894 yatak, 404 bin 58 ilaç ve tıbbi malzeme, 143 bin 955 takım sıcak tutan giysi, 2653 ısıtma ekipmanı, 6603 koli gıda ve gıda ürünleri ile diğer gerekli eşyalar satın alınarak gönderildi. Haydar Aliyev Vakfı, Türkiye'nin depremzede bölgesine toplam 9 milyon 485 bin 563 manat (5 milyon 579 bin 743 dolar) yardımda bulundu.
"Azerbaycan ve Türkiye mutlu günlerinde de hüzünlü günlerinde de her zaman yan yana oldular. Bundan sonra da öyle olacak."

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 16 Mart'ta Ankara'da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Olağanüstü Zirvesi'nde yaptığı konuşmada bu sözleri söyledi. Ankara Zirvesi de bu kez verimli tartışmalarla anıldı. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in de konuşmasında belirttiği gibi Türkiye'nin zor gününde TDT üyesi ülkelerin bir araya gelmesi çok önemli. Azerbaycan'ın Türkiye'ye gönderilen kurtarıcı sayısı bakımından dünya ülkeleri arasında birinci olduğu biliniyor.Bu, Azerbaycan-Türkiye kardeşliğinin bir başka açık tezahürüdür. Olağanüstü Zirve sonunda kabul edilen Ankara Deklarasyonu'nda da belirtildiği üzere, üye devletler, depremlerin ardından yapılan iyileştirme ve yeniden inşa çalışmalarında Türk halkı ve Hükümeti ile dayanışma içinde olduklarını ifade ettiler. Gerekirse depremzedelere insani yardım sağlamaya devam etmeye hazır olduklarını yinelediler. Bu zirvenin en büyük başarılarından biri, TDT'nin ulusal afet yönetim kurumları arasındaki işbirliğini güçlendirme anlaşması ve Sivil Savunma Mekanizmasının kurulmasına ilişkin Anlaşma oldu. Bu, uluslararası toplum için bir referans noktası olarak önemlidir. TDT'nin temel hedeflerinden biri Türk dünyasının daha istikrarlı ve sürdürülebilir kalkınmasını sağlamaktır.
Azerbaycan-Türkiye kardeşliğinin ve işbirliğinin her alanda sürekli gelişimini sağlayan Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kişisel ilişkilerde de gerçek kardeşlik göstermesi çok değerlidir. Aliyev-Erdoğan birliği, dayanışması, devlet başkanlarının birbirine "kardeşim" diye hitap etmesi halklarımıza ve tüm dünyaya örnektir.Bu iki liderin devletlerimizi aynı ve belirleyici tarihsel çizgide yönetmesi. zaman çerçevesinde dost ve kardeşçe ilişkilere sahip olması, milli çıkarlarını her şeyin üzerinde tutması ve iradesine kararlılıkla sahip çıkması iki devletli tek millet olan Azerbaycan-Türkiye halkının bana göre en büyük kazancıdır.Türk Devletleri Teşkilatı'nın lider ülkesi olan kardeş Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde çalkantılı modern dünyanın süper güçlerinden biri haline geldiği ve Türkiye'de istikrar, kalkınma ve refahın sağlandığı yadsınamaz bir gerçektir.Türk Silahlı Kuvvetleri bugün dünyanın en güçlü ordularından biridir. Son depremde Türkiye'nin dünyanın hemen her ülkesinden destek alması, kardeş ülkenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde uluslararası dünyada kazandığı prestij, saygı ve güvenin açık bir tezahürü olmuştur.
Türkiye, sevgili Türkiye vatandaşları, önemli bir siyasi kampanya ile karşı karşıyadır; 14 Mayıs, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri günüdür.Türkiye (R.T. Erdoğan), yıllardır adalet, adalet ve siyasi ahlak kavramını ve örneğini dünya siyasetine taşımaktadır. 15 yıldır aklını konuşan, iradesini dikte edebilen, siyasetin zıt kutuplarının ortasında uluslararası bir duruş sergileyen, bulunduğu alanda gururunu koruyabilen, sesli bir devlet (lider) olmuştur. Çelişkiler ve zıtlıklar buluşan, büyük güçlerin planladığı siyasi-askeri tuzaklardan kurtulmayı başaran. Bu başarılar 2002'den bu yana tüm seçimleri ve referandumları kazanan Erdoğan ve AK Parti'dir. AK Parti, sadece Türkiye değil, uygar dünya tarihinde, kurduğu partiyi sadece bir yıllığına hapisten çıkaran ve son seçimlerde oy oranını artıran tek partidir. Onun çağrısıyla İstanbul'un Yenikapı Meydanı'ndaki milyonların mitingi, Türk insanının demokrasiye, özgürlüğe, milli gurura, vatana, Anadolu'ya sahiplik, sadakat ve sevgisinin somutlaşmış hali oldu.Şüphesiz ki kişisel ve siyasi kaderi ne olursa olsun , Recep Tayyip Erdoğan adını Türkiye tarihine sonsuza dek yazdırmıştır, siyasetçi olarak kalacaktır.Erdoğan'ın adı, en güvenilir derecelendirme anketlerinde defalarca dünya siyasetini etkileyen ilk beş siyasetçi arasında yer aldı. Türkiye'de Atatürk'ten sonra halkın en büyük sevgisini kazanmış, dünya siyasetine doğruluk, adalet ve siyasi ahlak örneği getirmiş, büyük başarılara imza atmış, cesur, korkusuz, mücadeleci ve inançlı bir siyasi liderdi. Azerbaycan halkının gönlünde her zaman yer edinmiştir.İlişkilerimizin temelidir.İki halkın karşılıklı duyguları, iki devletin karşılıklı desteği.Azerbaycan halkı kesin olarak Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden seçilmesini desteklemektedir. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Türkiye Cumhurbaşkanı olarak. Bunun için önümüzdeki ana önemli konulardan ilki, iki kardeş ülke olarak yapılacak seçimde birlik ve beraberliğimizi korumak ve güçlendirmektir. "Yurtta sulh, cihanda sulh" hedefiyle Türkiye'yi ve liderini destekliyor, başarılar diliyoruz.Bu seçimi Erdoğan ve Ak Parti'nin kazanacağına şüphe yok. Erdoğan sadece zaferi hak ediyor. Zaferler hep seninle olsun Türkiye!

Aygül Bağırova
AJB üyesi

YORUMLAR

  • 0 Yorum