Türkiye Cumhuriyeti Ekseni: Yüzyıllık Uyanışın
Yayınlanma :
08.04.2025 16:36
Güncelleme :
08.04.2025 16:36


Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı harekâtları sadece askeri operasyonlar değil; aynı zamanda Türkiye’nin sahadaki ve masadaki kararlılığının ilanıydı. Bu harekâtlarla birlikte sahadaki dengeler değişti, Türkiye sadece sınır güvenliğini değil; aynı zamanda Suriye muhalefetini bir araya getirerek siyasette ve yönetimde kurumsal bir yapı oluşturdu. Bu, savaş ortamında şekillenen bir devletleşme sürecinin temel taşlarını oluşturdu.
Türkiye’nin Suriye sahasında attığı adımlar yalnızca bu ülkeyle sınırlı kalmadı. Libya’da meşru hükümeti destekleyerek bir darbeyi durdurdu, Karabağ’da Azerbaycan’ın 30 yıllık işgaline son vermesine destek oldu. Filistin’de mazlumların sesi, Afrika’da ise sömürü düzenine karşı adaletin temsilcisi oldu. Türkiye’nin inşa ettiği bu yeni eksen, Batılı emperyalist düzenin aksine; sömürmek için değil, adaleti ve dayanışmayı tesis etmek için vardır.
Bu eksen, sadece bugünün değil; bin yıllık bir hafızanın yeniden uyanışıdır. Selçuklu’dan Osmanlı’ya, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan bu derinlik, bugün yeniden coğrafyayı mayalamaktadır. Emperyalistler 20. yüzyılda Fas’tan Endonezya’ya kadar uzanan İslam coğrafyasına yapay sınırlar, yapay rejimler ve yapay kimlikler dikerek halkların hafızasını silmeye çalıştılar. Enerjiyi, petrolü, kültürü ve iradeyi çaldılar. O düzenin ömrü bir yüzyıl sürdü.
Bugün ise o düzen çökerken, Türkiye yeni bir çağın öncüsü olarak sahnededir. Bu bir büyük uyanıştır. Müslüman coğrafyalar yeniden birbirini bulmakta, ortak bir gelecek hayali kurmaktadır. Türkiye’nin ekseni, sadece coğrafi bir sınır çizgisi değil; bir medeniyet çizgisidir. Bu çizgide mazlumlar vardır, adalet vardır, kardeşlik vardır. Türkiye, tarihsel sorumluluğunun bilincinde olarak, kardeş toplumlarla dayanışmayı güçlendirmekte, kültürel bağlarını yeniden tesis etmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti, artık sadece bir ülke değil; ümmetin, Türk dünyasının ve tüm mazlum halkların umut kapısıdır. Bu eksen, geçmişiyle barışık, geleceğe kararlı adımlarla yürüyen bir iradenin adıdır. Türkiye, sadece haritaları değil, zihniyetleri de değiştirmektedir. Ekonomik işbirlikleri, kültürel projeler ve stratejik ittifaklarla bölgede kalıcı barış ve istikrar sağlamayı hedeflemektedir.
Artık haritaları emperyalistler değil, irade sahibi milletler çizecek. Türkiye bu iradenin merkezindedir. İçinde bulunduğumuz dönemde, Türkiye’nin bölgesel ve küresel siyasetteki rolü, demokratik değerlerin ve insan haklarının savunulması açısından da büyük bir anlam taşımaktadır. Barışın, adaletin ve dayanışmanın inşası, Türkiye’nin liderliğinde daha geniş bir perspektifle gerçekleşecektir.
Yazar: Beydili Türkmen Derneği ve Suriye Türkler STK’lar Platformu Başkanı Ahmet Ağca
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: