Haber / Hüsne SALI
Ancak bu durum, adil ve sağduyulu bir bakış açısıyla değerlendirildiğinde, Mehmet Türkmen’e yönelik eleştirilerin mesnetsiz olduğu açıkça görülüyor. Gençlerin yaptığı bir paylaşımı doğrudan belediye başkanına mal etmek, siyasi etikle bağdaşmadığı gibi, halkın iradesiyle göreve gelmiş bir belediye başkanına yapılan çirkin bir saldırıdan öteye gitmemektedir.
Unutulmamalıdır ki, Mehmet Türkmen sadece CHP’nin değil, tüm Kemalpaşalıların belediye başkanıdır. Seçim süreci sona ermiş, rozetler bir kenara bırakılmış ve hizmet dönemi başlamıştır. Sayın Türkmen, göreve geldiği ilk günden itibaren herkesi kucaklayan bir anlayışla belediyeyi yönetmekte; siyasi görüş, inanç ya da kimlik farkı gözetmeksizin Kemalpaşa halkına eşit hizmet götürmektedir.
Tıpkı Türkiye'nin dört bir yanında devlet kurumlarında yaşanan münferit usulsüzlüklerin ilgili personel bazında cezalandırılması gibi, belediyelerde de olası bir usulsüzlük ya da suç teşkil eden eylem varsa, bunun sorumluluğu suça karışan bireylerdedir. Belediye başkanı, mesai saatleri dışında ya da belediye çatısı altında bireysel hareket eden kişilerin tüm eylemlerinden sorumlu tutulamaz.
Nasıl ki İzmir’de bazı kamu hastanelerinde usulsüz sağlık raporu düzenleyen görevliler hakkında işlem yapıldığında, o kişileri işe alan siyasi kadrolar sorumlu tutulmadıysa, aynı şekilde bir belediye başkanı da kurum içindeki bireysel suiistimallerden sorumlu tutulamaz.
Burada esas dikkat edilmesi gereken, yaşanan olayın siyasi bir malzeme haline getirilerek, Mehmet Türkmen’in yıpratılmak istenmesidir. Oysaki Sayın Türkmen’in görev süresince sergilediği şeffaflık, adalet ve halkçı belediyecilik anlayışı Kemalpaşa halkı tarafından takdirle karşılanmaktadır.
Kamuoyunun bu tür provokatör saldırılar karşısında sağduyulu davranması, asıl hedefin kim olduğunun farkına varması büyük önem taşımaktadır.
Bu olaylar olduktan sonra Mehmet Türkmen’in söylemleri ve tutumu ortadır. Hiçbir şekilde haraketi kabul etmediği alenen ortadır.
Yorumlar
Kalan Karakter: