Söz verdi eleştiri serbest...

Ahmet Özsoy ozsoy@gmail.com

Bir ay kaldı önümüzde
Ama zaman aktıkça ortaya çıkanlar, dökülüp saçılanlar da mide bulandırmaya başladı.
Seçim anlayışı döne döne iktidar benim olsun da nasıl olursa olsun a döndü.
Yani aslalon ülkenin dirliği, düzeni, refahı, ülkenin kalkınması, bağımsızlığı yani ülkemiz ve vatandaşlardan yana olan güzellikler gücümüze güç katmak değil; kişisel hırslarmış.

Nereden vardın bu düşünceye diyebilirsiniz elbette.
Geçen yazıda da bahsetmiştik ama PKK liderlerinin destekleri ve Fetö’cülerin özellikle muhalefetin iki büyük partisi listelerinde yer alması pis kokuların iyiden iyiye yayılmasına neden oldu.
Malum Ümit Özdağ ve ondan önce birçok İYİ Parti kurucusu Fetö ilişkilerini ileri sürerek İYİ Partiden ayrılmışlardı.
Hele Hele ağzından küfür saçan kişiler ve Fetö iltisaklı olduğu her yerde söylenen kişilerin listelerde seçilecek yerlerde olması birçok partilinin parti saflarını terk etmelerine neden oldu.
En son olarak da İzmir Vekili Sayın Aytun Çıray’ın söyledikleri ve çeşitli illerden istifalar İYİ Partinin masadan kalkılmasından önceki gücünün çok gerilerine gitmesine neden oldu. Bunca olayın seçmende soru işaretleri yaratmayacağını düşünmek herhalde hayalperestlik olur. Bakalım neler demiş Sayın Çıray: “Amacım vekillik değil. 4 dönem yaptım. Ben bu twiti attığım için oylarımız İzmir'de %6,8, Türkiye'de 6,4'e düşmedi… Düşüren de ben değilim. Her twitin altına benim yüzümden "Şehidin bacısına küfrettin" yazılmıyor. Sorun bakalım, “niye bazı illerde temayül yoktu.”.”
Hele hele Sayın Çıray’ın açıkladığı Fetö araştırma komisyonunda konuşulan şu sözler çok daha önemli Fetö’cülerin partideki gücünü görmek için: Ben de “FETÖ’yü Araştırma Komisyonu” üyesiydim. Komisyon için ünlü ve deneyimli emekli edilmiş Emniyet Müdürlerimiz, Generallerimize danışıyordum. “Emniyet’teki FETÖ’cüler nasıl temizlenir?” diye sordum. “İdris Naim Şahin kimleri vali, müdür, bürokrat olarak atadıysa tamamını görevden almakla başlanmalı”. Sanırım fazla söze gerek yok bu açıklamalar sonrası.

Peki CHP Kanadında neler oluyor?
Fetö çalkantısı orada da son hızla devam ediyor.
Görünen o ki İzmir’de CHP birinci sıradan Yüksel Taşkın, Çankaya’da Deva Partisi’nden  CHP listesine girmiş Sadullah Ergin isimleri CHP’ye epey darbe vuracak.
Her hafta bıkmadan usanmadan Silivri mahkemelerine koşanlar bu isimleri Milletvekili listelerinde görünce herhalde biz niye oralara koşmuştuk diye düşünmeye başlamışlardır.
Konuşulması gereken çok isim var da Altılı Masa’ya, özelde Sayın Kılıçdaroğlu’na sözde dışarıdan destek veren HDP’nin özellikle de PKK liderlerinin söyledikleri önemli olan.
Gerçek CHP’lilerin bu söylemlere sessiz kalacaklarını pek sanmıyorum ama görünen o ki CHP yönetimi geçmiş seçimlerde olduğu gibi herkesin tıpış tıpış oy kullanacağına emin.
Hadi özet olarak bakalım HDP ve PKK liderlerinin o söylemlerine.
-Biz yüz yıllık Cumhuriyeti değiştireceğiz.
-Erdoğan’la birlikte sistem de değişecek.
- Erdoğan’ın yıkılması için birleştik.
-Kılıçdaroğlu tarihi fırsat, tutumu umut veriyor.
-Öcalan 15 Mayısta özgür olacak.
-Tutsakların salıverilmesini sağlayacağız
-Yeni bir müzakere süreci başlamalı Kılıçdaroğlu buna mecbur.
- Herkes haddini bilecek.
Söylenenler çok açık aslında, daha çok uzatatabiliriz..
Bence, Sırrı Sakık’ın dediği gibi: “Kılıçdaroğlu kapalı kapılar ardında konuşulanları deklare etsin”  tabi ki cesareti varsa.
Kimin amacının ne olduğunu, vatan millet kaygısı falan bu kişilerde hiç olmadığını, asıl amaçlarının milletin kaygıları değil kendi çıkarları olduğunu açıkça söylüyorlar.
Atatürkçü düşünce Derneği Başkanı Sayın Hüsnü Bozkurt’u dinlemek yeterli aslında. Altılı Masa’nın ne olduğunu anlamak için.
Yazıyı Kılıçdaroğlu’nun seçim sloganıyla bitirelim.
“Sana söz Millet İttifakı iktidarında beni özgürce, korkmadan eleştirebileceksin, eleştirin için başına hiçbir şey gelmeyecek”.
Sahi Sayın Kılıçdaroğlu kaç kişiyle mahkemelik kendisine yönelik eleştiriler nedeniyle hiç duydunuz mu?
İnanamazsınız…