Atatürk'ün Hatırası Mahfer Binası Gündemde
Programın en önemli başlıklarından biri, Karşıyaka'nın tarihi hafızası için büyük önem taşıyan Mahfer binası oldu. Mahfer'in Atatürk’ün vefatından önce ziyaret edip dinlendiği bir yapı olmasının yanı sıra, Karşıyaka Halkevi, Karşıyaka Spor Kulübü’nün yerleşkesi ve CHP'nin ilk başkanlık binası gibi tarihi misyonları barındırdığını vurgulayan Ünal, binanın metruk halde durmasına tepki gösterdi.
Hasan Ünal, konuyu belediye meclisine taşıdığını ancak CHP grubundan ilginç bir tepkiyle karşılaştığını aktardı:
"Lafa gelince ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sırtına binip de onun sırtından siyaset yapmayı ilke edinen CHP grubu, maalesef 'Hadi dedim sahip çıkalım hep beraber, sonuçta buranın bir mülk sahibi var ve satılık olan bir bina, satın alınsın, restore edilsin ve Karşıyaka'ya kazandırılsın' dememe rağmen 'Burası Kültür Bakanlığına yakışır, Kültür Bakanlığı almalı' gibi saçma bir yaklaşımla karşılaştım."
Ünal, Atatürkçü Düşünce Derneği'nin Valilik izniyle başlattığı kampanyanın yeterince duyurulmamış olmasından yakındı ve 35 milyon TL istenen bu tarihi mülkün mutlaka Karşıyaka'ya kazandırılması gerektiğini belirtti.
"Rant Yiyiciler" ve Pazar Yeri İddiaları
Karşıyaka Belediyesi'nin mali durumu ve Bostanlı Pazar Yeri'nin cumartesi günleri tekstil pazarı olarak kiralanması planı, programın en çok tartışılan konusu oldu.
Belediyenin finansal ihtiyacı olduğunu kabul eden Ünal, ancak bu ihtiyacın bir firma aracılığıyla 9 yıllığına ve bir sonraki dönemi ipotek altına alacak şekilde karşılanma girişimine karşı çıktı. Ünal, iddia edilen şirketin esnaftan tezgah başı 600 bin ile 800 bin TL arasında paralar topladığını ve bunun tamamen yasadışı olduğunu savundu:
"İlgili şirketle 9 yıllığına 180 milyon artı KDV'ye anlaşmışsınız ama ilgili şirket 800-900 milyon ciro almayı hedefliyor. Ne yapın dedim? Neden yüz seksen milyon bırakın, getirin meclise... Bu paranın tamamı dörtyüz milyon, beşyüz milyon değil, tamamı belediyenin kasasına girsin ve belediye nefes alsın!"
Başkanın, bu konuşmanın ardından kendisini arayarak "hemfikiriz" demesi üzerine prensip kararı alındığını, ancak hemen ardından olağanüstü mecliste "bürokratımın İstanbul'da çocuğunu bulup tehdit etmişler" iddiasıyla önergenin geri çekildiğini belirtti. Ünal, bu durumun rant sağlayan bir grubun işi olduğunu vurgulayarak pazarcıları değil, bu yasadışı durumu eleştirdiğini açıkladı:
"Buradaki üç beş tane çapulcu, belediyenin sırtından, belediyenin yerinden, esnaftan yüzlerce bin lira toplayıp kendine rant sağlayan gruptan bahsediyorum. Üç beş çapulcudan kastım, rant yiyicilerdir; alnının teriyle ekmeğini kazanan pazarcı kardeşlerimiz değil."
Mecliste "Cadı Avı" ve Yönetim Eleştirisi
Hasan Ünal, belediye meclis yönetimini de eleştirerek siyasi nezaket ve hakkaniyetin eksik olduğunu öne sürdü. Özellikle meclis toplantılarına katılmayan üyelerin mazeretlerinin tek tek oylatılmasını "cadı avı" olarak nitelendirdi ve meclisin tehditvari araçlarla yönetilmeye kalkışıldığını söyledi.
Ünal, sekiz aydır maaş alamayan Kent A.Ş. işçilerinin durumuna dikkat çekerek, bu sorunun Karşıyaka’nın kanayan yarası olduğunu ifade etti: "Karşıyaka Belediyesi maalesef işbilenin elinde değil... Yönetimsel beceri ekiple olur. Maalesef çok sağlıklı bir şekilde yönetilmiyor. Bunun da ceremesini hep birlikte çekiyoruz."
Çaldıran Savaşı Açıklamasına Kınama
Programın sonunda, serbest bırakılan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özen'in "Çaldıran savaşında Kürt’tük, birlikte savaştık" sözleri de gündeme geldi. Ünal, bu açıklamayı "talihsiz" ve "saygısızca" olarak nitelendirerek kınadı: "Alevi inancını ve Alevilerin toplumsal hafızasını hedef alan saygısızca bir açıklamadır bu. Lafa gelince Aleviler sizin oy deponuz... sonra da Çaldıran savaşını övüyorsun. Büyük bir çelişki."
Karşıyaka Halkı Hizmet Bekliyor: "İşçiye ve Emekçiye Nefes Verilmeli"
AK Parti Grup Başkan Vekili Hasan Ünal'ın dile getirdiği bu sorunlar, Mahfer binasının sahipsizliğinden meclis yönetimindeki gerginliğe, sekiz aydır maaş alamayan işçilerin mağduriyetinden Bostanlı Pazar Yeri'ndeki rant iddialarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
Ünal, tüm bu tartışmaların odağında kaybedenin Karşıyaka halkı olduğunu vurgulayarak, yerel yönetime çağrıda bulundu. Tarihi mirasın korunması ve mali yönetimdeki şeffaflık konularına dikkat çekerek, tek arzusunun belediyenin kasasına para girmesi ve bu paranın doğrudan Kent A.Ş. işçisine, emekçiye maaş ikramı olarak ve Karşıyaka halkına hizmet olarak geri dönmesi olduğunu belirtti.
Karşıyaka'nın, yönetimsel beceri ve sağlıklı bir idare beklediği; tarihi hafızasına ve emekçisine sahip çıkılması gerektiği mesajı, programın ana odağı olarak kayıtlara geçti.
Yorumlar
Kalan Karakter: