Hürriyet iyidoğan

Hürriyet iyidoğan

temizkalplerdown@gmail.com

YETENEKLERİNİ BULMALIYIZ

20 Ocak 2024 - 16:27

Bir müddettir Down Sendromlu çocuklarla zaman geçiriyorum ve artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Hayata bakışım artı bir farklı. Onlarla zaman geçirmek farkındalığımı artırmış olsa da tam anlamıyla ne onların ne ailelerin yaşadıklarını anlayabilirim. Ben onlarla zaman geçirirken dışarıdan biri olarak gözlemlediğim kadarıyla bazı konularda maalesef eksik kalıyoruz. Diğer engelli ailelerinde de durum böyledir diye düşünüyorum. Her ailenin isteği, haklı olarak, yürümeyi öğrensin, tuvalete kendi gidebilsin, birkaç kelimeyle de olsa derdini anlatabilsin gibi normal hayatlarını sürdürmelerini sağlayacak şeyler. Down Sendromlu çocuklarda (mecburen) ayrıntılarda boğulup asıl yeteneklerini es geçiyor olabilir miyiz acaba? Bir seyahatimde yirmili yaşlarındaki Çağatayla tanıştım. Koltukta bir yoga gurusu gibi bacaklarını birbirine dolamış oturuyordu, kolay bir oturuş değil aramızdaki bir çok insan için. Annesi başka fotoğraflarını gösterdi ayaklarını kafasına değdiriyor, şekilden şekle giriyor. Yürümekte, konuşmakta, çatal bıçak kullanmakta zorlanan bu çocukların hemen hepsinin bunu yapabildiğini öğrendim sonra. Bu yetenekleri değerlendirilemez mi? Kader! Tanısanız bayılırsınız. Eğlenceli, mutlu, duygusal, anaç… Beraber izlediğimiz Kurtuluş Savaşı’nı konu alan bir tiyatro oyunundan sonra hüngür hüngür ağladı. Onu susturmak zaman aldı. Kaderle yemek ayrı bir zevk, karşısında kim varsa onu doyurmak için çabalar. Hangi yemek hangisiyle daha iyi fikir verir, suyunu içtiğinden emin olur. Kader dört yaşında bir resim yarışmasında birinci olmuş ve ödüller kazanmış. Ödüllerden biri de bütün aile birlikte tatil yapmışlar, çok eğlenmişler. Resim yeteneği orada kalmış. Şuan yirmi altı yaşında bence yeteneği arada yok olanlardan. Ailesi mükemmel insanlar. Kader’in doğumuyla birlikte hiç bilmedikleri bir savaşın içinde bulmuşlar kendilerini. Bir fazla kromozomun getirdiği olumsuzluklarla yapılan bir savaş. Doğduğu andan itibaren üzerine titremişler, uzmanların söylediği her hareketi, her konuşma pratiğini yaptırmış bütün aile. Şimdi Kader inanılmaz bir görsel hafızaya sahip, yön duygusu mükemmel (benim gibi gittiği her yer de kaybolan biri için şaşılası bir durum), kendi ihtiyaçlarını görüyor, derdini anlatıyor, yani konuşabiliyor… Basket kursuna devam ediyor. Peki resim yeteneği nerede? Ayrıntılarda kaybolmuş gibi… Oğulcan bateriyi hiç ellememiş olsaydı her şey eksik olurdu. Emre’yi zeybek oynarken görmediyseniz, güzel bir zeybek izlememişsiniz demektir. Vals İzzet’ten sorulur. Enver aynı zamanda işitme engelli olduğu için işaret dilini çok iyi kullanır ve öğretir. Simge’nin ritme olan ilgisi ve uyumu fark edilmeseydi… O çıtı pıtı kızın sahnede devleşmesi, anlatılmaz yaşanır… Osman gibi kibar bir beyefendi ile dans etmek ayrıcalıktır… Bu mutlu kalplerin yetenekleri üzerine gidilebilir mi? Nasıl yapılır? Bunlarda benim ayrıntılarında kaybolduğum sorular…
Güler Mercan

YORUMLAR

  • 0 Yorum