Nalan ŞAHBAZOĞLU

Nalan ŞAHBAZOĞLU

SÜSLÜ KADINLAR BİSİKLET TURU
nsahbazoglu@gmail.com

ONLAR ALLAH'IN SESSİZ KULLARI !

16 Mart 2024 - 14:31

Hayvana şiddet uygulayan, insana da uygular, hayvanları sevmeyen kişi insanları da sevmez, bir toplumun gelişmişlik düzeyi hayvanlarına nasıl davrandığından belli olur. Bir sokaktan geçtiğinizde o sokağın hayvanları mutlu ise orada iyi insanlar vardır.
Bu dünya sadece bizim değil onlarında dünyası, İnsanoğlu her yeri gasp etti, onların yaşam alanını çaldı adeta. Seçim öncesi meydanlarda vaatler verildi. “ Hayvanlar için yaşanabilir doğal alanlar sağlanacak” diye kim kazanırsa kazansın bu vaatlerin gerçekleşmesini diliyoruz.
Hayvana şiddet uygulayan kişilerin cezaları ağırlaştırılmalı, bu kişiler ortada serbest bırakılmamalı psikolojik bir sorun varsa tedavi edilmeli. Barınaklarda çalışan kişiler hayvan sever ya da gönüllü kişilerden oluşmalı, hayvan sevmeyen kişi barınakta bu işi kazanç sağlamak için çalıştırmamalı, bu kişiler önce iyi bir araştırma ve kişilik testinden geçmeli, iyi bir eğitim verilmeli.

Ev hayvanı almak istiyorsak eğer, barınaktan ya da sokaktan hayvan sahiplenmemiz doğru olur. Onlar evimize geldiğinde artık evimizin ferdi olur, insan çocuğunu sokağa atar mı? Onu aldıktan sonra ömür boyu birlikte yaşamak zorundayız. Ev ortamında yaşayan bir hayvan dışarıda ki hayata uyum sağlayamaz ve çoğunlukla ölür, onun hissettiği terk edilmişlik duygusu,  anne baba diye bildiği kişiler arayıp bulamaması, olanlara bir anlam verememesi ve hissettikleri aç kalmaktan daha kötü onlar için.
Evimizin önüne bir kap su, bir kap mama koyalım sloganımız, bunları yapamıyorsak sularının içine sigara izmariti atmayalım, mamalarını dökmeyelim, kaplarını toplayıp çöpe atmayalım çünkü buna hakkınız yok!
Kedi –Köpek insanlara dost olsun, yoldaş olsun diye yaratılmış, Onlar Allah’ın sessiz kullarıdır, kim ne kötülük ederse cezasını bulacaktır. Ramazan ayında oruç tutuyoruz, aç kalanın halini anlamak için, sadece insanları değil hayvanlarında nasıl aç susuz kaldığını anlamalıyız, komşusu açken, tok yatan, nasıl bizden değilse, sokağın aç susuz hayvanı da mahallenin sakini, evsiz komşusudur, onları da düşünmek zorundayız.
Hayvan sevgisi aslında doğuştan herkesin içinde vardır, sonradan bu sevgi yok olabiliyor, özellikle ailenin çocukları korkutması etkili, bazı aileler çocuk bir kedi gördüğünde “Elleme o kedi pis, pis kedi, ısırır seni”  diye korkutup uzaklaştırıyor, bunu yerine “Kedi çok tatlı dokunarak sevmek isterdik;  fakat karnını doyurmak için çöp kutusuna girmek zorunda olduğundan bizim çöplerimizden kirlenmiş olabilir ellerine bulaşabilir, uzaktan sevebiliriz.” denilebilir ya da “Sevdikten sonra ellerimizi yıkamak zorundayız.” diyebiliriz. 
Sokak hayvanları bizim dostumuz, mahallemizin sakini, onlara karşı hepimiz bir sorumluluğu var, görmezden gelmeyelim, kapımızın önüne bir kap su, bir kap mama koyalım, bir kalp sevgi verelim.
Sevgiyle kalalım, hoşça kalın.
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum