ZİKİRDEN MEDİTASYONA, AKIŞKAN DİN..
Yayınlanma :
14.03.2025 14:02
Güncelleme
: 14.03.2025 14:02
Van der Veer’e göre, spiritüel ve seküler yaklaşımlar, Avro-Amerikan modernitesinin içinde kurumsallaşmış dine bir tepki olarak gelişmiş, fakat birbirine bağlı iki alternatif olarak var olmuştur. 1960’larda özellikle 68 hareketiyle birlikte, Doğu felsefesine duyulan ilginin artmasıyla spiritüel hareketler dünyaya yayılmıştır. Fakat bu hareketlerin geleneksel dinlerdeki bağlayıcı metinlere göre daha esnek olması ve bireylerin isteklerine göre yeniden üretilebilmesi, onların “yeni” olarak tanımlanmasına neden olmuştur. Ne var ki, bu dönüşümün geleneksel inançları zayıflatması ve köklü dini pratikleri gölgede bırakması, spiritüelliğin yalnızca bir arayış olarak mı kalacağı, yoksa kalıcı bir değişim yaratıp yaratamayacağı, tartışmalıdır.
Günümüzde, bir yandan meditasyon gibi spiritüel uygulamalara yönelirken diğer yandan Allah’ın isimlerini zikir olarak çeken bireylerin varlığı, dinin giderek daha akışkan, bireyselleşmiş ve geleneksel sınırlarından bağımsız hale geldiğini göstermektedir; öte yandan, yalnızca bu tür spiritüel pratikleri benimseyip kurumsal dinî yapı ve ritüellerden uzak duran bir kesimin de varlığı, dinin giderek daha parçalı ve çoğulcu bir biçimde yeniden üretildiğine işaret etmektedir; ancak bu durum, hakikatin de giderek daha göreceli bir nitelik kazanmasına neden olma riskini barındırmakta, çünkü bu tür bireyselleşmiş manevi arayışlar, dini otoritenin ve kolektif inanç sistemlerinin zayıflamasına yol açarak ortak bir hakikat anlayışını giderek daha belirsiz ve sübjektif bir hale getirebilmektedir; dolayısıyla, bu dönüşüm, bireysel özgürlüğü ve inanç çeşitliliğini artırırken, aynı zamanda mutlak hakikat arayışını zorlaştıran ve farklı inanç biçimleri arasındaki sınırları muğlaklaştıran bir süreci de beraberinde getirmektedir. Bauman’ın belirttiği gibi, akışkan modernite, sabitlikten yoksun bir dünya yaratmakta ve bu dünya içinde insanlar, geçmişin sağlam temellerine dayalı inanç sistemlerinden yoksun bir şekilde, sürekli olarak belirsizliği ve geçiciliği içeren bir varoluşu deneyimlemektedir.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: