29 Ekimler…
Öyle günlerdi ki, Milli Bayramlarımızın geleceği o tarihlere varmak için tabiri caizse günleri iple çekerdik. Şimdi diyeceksiniz ki, yine tarihte bir yolculuğa çıkıyoruz. Evet, müsaadenizle biraz o kutlu günlere gidelim.
Kurtuluş Savaşı'nı kazanmamız, tüm dünyaya destansı bir hikaye ile Türk Milleti’ni hafızalardan silinmez bir konuma taşıdı. Ulusal mücadelemiz, çok büyük sıkıntılara, zulümlere ve imkansızlıklara rağmen sonuç buldu ve 29 Ekim 1923'te CUMHURİYETİMİZ ilan edildi. Ülkenin dört bir yanında kutlamalar büyük bir coşkuyla başladı.
Bu coşku, yakında 102. yılını kutlayacağımız 29 Ekim 2025'te de devam edecek. Ancak ne yazık ki, her geçen günde bir önce yaşanmış o günü, o ruhu arar oluyoruz. Ben de geçmişteki o coşkulu kutlamaları, o saf heyecanı arayanlardanım.
Hepimiz, iyi kötü çocukluğumuzdaki o bayram kutlamalarını hatırlarız. Evet, aynı düzen belki bugün de devam ediyor, ama aynı duyguyu, o milli ruhu yüreklerimizde, ruhlarımızda hissedebiliyor muyuz acaba?
O Tatlı Telaş, O Büyük Coşku
İlkokuldayken —şimdiki düzeni tam bilmiyorum— ama bizim zamanımızda haftalar öncesinden kutlama hazırlıkları başlardı. Okullarda tatlı bir telaşla koşturmacalar, sınıflardan gelen coşkulu koro sesleri, şiir yarışmaları, Kurtuluş Savaşı'nı anlatan mizansen tiyatrolar, piyesler… ve daha nice hazırlık! Okullarımızda bu ruh yaşanır ve büyüklerimize yansıtılırdı. Aileler, çocuklarının o çalışmasını, o heyecanını günü geldiğinde izleyebilmeyi sabırsızlıkla beklerdi.
Hele ki caddelerdeki, sokaklardaki hazırlıklar… Onlar da aynı coşkuyu yansıtırdı. Yerel Yönetimlerin, sivil toplum örgütlerinin hazırlıkları, öğrenci gruplarının dizilişleri…
Ve en coşkulusu, en gurur vericisi, o zamanı yaşamış, o anlara tanıklık etmiş hissini bize yaşatan: TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ MEHMETÇİKLERİ'nin geçit töreni.
Sabırsızlıkla, saatler öncesinden tören alanlarını dolduran büyük küçük, genç yaşlı halkın o büyük heves ve coşkusu… Geçit töreninin her zaman en son sırasında çıkardı MEHMETÇİK. Bizim neslimiz Kurtuluş Savaşı'nı yaşamadı, ama o milli ruhu her zaman yüreğimizde hissederdik. Törende büyük araçların üzerinde Kurtuluş Savaşı'nı anlatan cepheden kısa kesitler halinde hazırlanmış mizansen temalar olurdu. Ne analar, ne babalar, ne evlatlar kaybedildi bu vatan için...
Damarlarda Akan Milli Ruh
Her milli bayram zamanında, damarlarımda akan Türk kanı bir coşkunlukla milli ruhu yüreğimde hissettirmiştir. Dünya üzerindeki varlığımızla her zaman gurur duymuşumdur.
Yakın zamanda kutlayacağımız 102. Yılını kutlayacağımız CUMHURİYET BAYRAMIMIZ: ilan edildiği günkü gibi milli ruh ve birlik içinde, o zor günlerden bugünlere nasıl gelindiğini hatırlayarak, o günkü coşku ve sevinç içinde olabilmeyi diliyorum.
Bu ulusal mücadelede başta MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ü, silah ve dava arkadaşları ile birlikte anarak (Ruhları Şad Olsun), daha nice nice yüz yıllar boyu cumhuriyetimizi kutlayabilmeyi dileyerek:
Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…
Yorumlar
Kalan Karakter: