Bu yaz, İzmir bugüne kadar gördüğü en sıcak günleri yaşıyor. Termometreler adeta rekor kırıyor, gökyüzü yağmura küsmüş gibi. Ama sıcaklardan bile daha yakıcı bir sorun var: su krizi.
Geçen yıl başlayan yangın felaketi bu yıl da devam etti. İzmir’in dağlarında, ormanlarında, mahallelerinde yanmayan ağaç kalmadı. Yalnızca ağaçlar değil, kuşlar, böcekler, hatta köylerde yaşayan insanlar hayatlarının tüm birikimini kaybetti. Yangının ardından gelen ikinci felaket ise; susuzluk.
Barajlarımız alarm veriyor. Sular çekiliyor, doluluk oranları dipte. Bu yeni değil. Dört yıldır İzmir’de su sorunu var. Hep aynı uyarılar yapılıyor: “Suyu tasarruflu kullanın.” Elbette biz vatandaşlar üzerimize düşeni yaparız. Ama soruyorum: Ya yetkililer üzerine düşeni yapıyor mu?
Sıcaklık rekorları kırılırken, İzmir’in ilçelerinde sular saatlerce kesiliyor. Patlayan borular günlerce tamir edilmiyor, sokaklarda tonlarca su boşa akıyor. Çiğli’den Bayraklı’ya, Gaziemir’den Buca’ya herkes aynı isyanı dile getiriyor: “İZSU uyuyor mu?”
Geçtiğimiz günlerde Bayraklı TOKİ bölgesinde patlayan bir su hattı tam on gün boyunca boşa aktı. Defalarca şikâyet edildi, ekipler geldi ama “yağmur suyu olabilir, kaynak suyu olabilir” denilip geçildi. Üstü kapatıldı ama su yine yolunu buldu, akmaya devam ediyor. Bu sırada çevredeki ağaçlar susuzluktan kuruyor.
Evet, suyu tasarruflu kullanalım. Ama suyun bu kadar değerli olduğu bir dönemde, patlak borular neden saatler içinde onarılmıyor? Neden su kayıplarına karşı etkili bir sistem yok? Biz faturalarımızı ödüyoruz, üstelik kademeli artan yüksek fiyatlarla. Peki bu para nereye gidiyor?
Dünyanın birçok ülkesinde deniz suyu arıtılıp içme suyuna çevriliyor, yağmur suları depolanıyor, teknolojik çözümler geliştiriliyor. Biz ne yapıyoruz? Yağmur duası… Elbette inanç başka, tedbir başka. Allah bize akıl vermiş; kullanmak da bizim görevimiz.
Su hayattır. Susuzluk yalnızca bugünümüzü değil, yarınımızı da tehdit ediyor. İzmir halkı üzerine düşeni yapmaya hazır. Ama yetkililer de artık sorumluluk almalı. Patlak borular anında onarılmalı, kayıp-kaçak oranı sıfıra indirilmeli, alternatif su kaynakları için projeler üretilmeli.
Çünkü susuzluk, yangından da depremden de hızlı öldürür. Ve unutmayın: Bir damla su, bir gün hepimiz için dünyalara bedel olacak.
Yorumlar
Kalan Karakter: