ALIŞMAYALIM...!
Yayınlanma :
03.03.2025 10:51
Güncelleme
: 03.03.2025 11:04
Trump canlı yayında Zelenski'yi fırçaladı, tehdit etti...
Erdoğan, Özgür Özel'e, "Ayağını denk al, yoksa biz aldırmasını biliriz" diye seslendi.
Özgür Özel, Erdoğan'a, "Ne yapacaksın? Parti'nin önüne tank mı göndereceksin?" dedi.
Son günlerin, ülke yöneten liderlerin ve ülkemizde ana muhalefet partisi lideri ile Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı arasında yaşanan, bugüne kadar tanık olmadığımız "siyaset yapma" tarzı "Benim babam senin babanı döverim", "Benim liderim senin liderini döver" ve toplumdan halktan alışması istenen de tribünde otur izle...
Çok partili parlamenter sistemden "başkanlık sistemine" geçmenin ürünü olarak alışmak istemediğimiz, iktidar yanlısı medyanın Erdoğan'ı, muhalif medyanın, Özel'i, klasik ve de sokak diliyle "nasıl kapak yaptı ama helal olsun liderime" diye alkışladığı bu siyaset yapma tarzının sokağa, çarşı pazara, tezgaha nasıl yansıdığını, 11 ayın sultanı Ramazan ayının daha ilk gününde görmek mümkün.
Ekonomik ve sosyal sorunlara çözüm üretmesi gereken "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir" sözünün altında, TBMM de kürsüye çıkan milletin vekillerinin, "en yüksek sesle ben bağırırım, en iyi ben parmak sallarım, canım isterse en iyi hakareti tehdidi ben yaparım" müsameresini hatırlatan konuşmalarını izlerken, 15 liraya pide, kilosu 30-40 liraya patates, soğan, domates, kilosu 600 lira et satıldığını unuttuklarını bilmediklerini düşünmek mümkün mü? Yüzde 50 si emekli milletvekili maaşı da alan yani çift maaşlı ama, "masrafımız çok, maaşlarımız yetmiyor diyen iktidar ortağı vekilleri, Ramazan ayında lüks iftar sofralarında da sık sık göreceğimiz gibi, bir kaç lira ucuz pide/ekmek almak için Halk Ekmek büfeleri önünde sahurdan sonra kuyruğa giren seçmenleri de göreceğiz, seçtikleri vekiller görmese de.
Çünkü iktidarında muhalefetin de bir gündemi var. İktidar, toplumda giderek derinleşen ekonomik sosyal kültürel sorunların üstünü kapatmak için gündemini kendi yaratıyor. Erken seçim tartışmalarına kapıyı kapatırken, kapalı kapılar ardında aylardır sürdürüldüğü belirtilen "İmralı çıkışı" ile Anayasa değişikliği yaparak, Erdoğan'ın yeniden aday olması koşuluyla, TBMM de erken seçime evet demenin hazırlığını yapıyor. Bunun olması içinde 56 belediye başkanını görevden alarak kayyum atadığı DEM Partiye el uzatıyor, uzatılan eli sıkıyor.
Ana Muhalefet ise, yargı eliyle CHP'li belediyelere yönelik gözaltı soruşturma, tutuklama gibi itibarsızlaştırmalara karşı mücadele edip, ekonomik sorunları gündeme taşımaya çalışsa da, iktidarın medya gücü karşısında, iktidarın gündemi ile gündemde yer buluyor.
" Davul kimin boynunda ise tokmak onun elindedir" Bu güzel Anadolu deyimini, günümüz siyasal yaşamında, davul siyasi gücün boynunda, tokmak muhalefetin elinde olsa da, tokmak ne derse desin davul boynunda olanın sesini çıkarır olarak algılamak yanlış olmasa gerek.
16 milyonluk kentin belediye başkanı, Ekrem İmamoğlu'nun, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için yapacağı ön seçimde aday adayı olduğunu açıklamak için yaptığı kitlesel katılımlı basın toplantısını sadece 3 haber kanalının vermesi bu davul/tokmak örneğinin vücut bulmuş hâli değil mi?
Bu siyasal ortamda, işçi, emekli, öğrenci, genç, işsiz monlar ise seslerini duyurmak için daha ses çıkarmaya hazırlanırken susturuluyor. Susmayanlar ise gözaltı, tutuklama, ayağa kelepçe, denetimli serbestlik gibi yargı kararı ile susmayanlara "piyango size de çıkabilir" reklam spotu gibi mesajla uyarılıyor. Buna rağmen, "Susma sustukça sıra sana gelecek" diyen on binler seslerini sadece vali ya da kaymakamların uzun verdiği yer ve sürede duyurmak için mücadele ediyor. Burada da yine o yüzde 90'nı siyasi ve ekonomik gücün denetiminde bulunan yazılı ve görsel medyanın engeline takılıyor, hak hukuk adalet, ekmek, aş, eğitim, insanca yaşam isteyenlerin sesi.
Severek okuduğum Şeker Portakalı kitabında bir diyalog vardı; "Acılarım kaç gün sürecek Portuga?
- 40 gün.
- 40 gün sonra geçecek mi?
- Hayır, alışacaksın..."
Sorunları, acıları ortak yaşayalım, sorunları acıları paylaşalım, toplumsal barış ve kardeşçe yaşamak için yaraları birlikte saralım.. Ama siyasi ve ekonomik güçle dayatılan sorun ve acıları artık unutmayalım, alışıp, sorumlularını unutmayalım ki, sorunlara yeni sorun ekleyip, yeni acılar yaşamayalım...
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: