" Bu Da Geçer Ya Hu!"
Yayınlanma :
25.03.2025 14:13
Güncelleme
: 25.03.2025 14:13
Baharın bile yüzünü gösterip göstermemek arasında gidip geldiği günlerden geçiyoruz. Ağaçların dal verdiği, çiçeklerin tomurcuklandığı, tomurcukların açılıp açılmama kararsızlığını yaşadığı bir dönem.
Genel ya da yerel seçimlerde, halkın özgür iradesi ile seçilmiş milletvekili, belediye başkanları, meclis üyelerinin gözaltına alındığı, tutuklandığı, belediyelere kayyumların atandığı bir dönem.
"Söz ve karar milletin" diyerek, toplum olarak yaşanan tüm sorunlara çözüm bulması için seçilen milletvekillerinin, TBMM' de "Aç/Kapa" oturumları.
Haftalık günlük değil her saat haber, köşe yazısı yazacak kadar değişen değiştirilen bir gündemle uyuyup uyandığımız veya hiç uyunmayan günler.
Siyasetçilerin kameralara objektiflere poz verecek kadar sürede oturup kalktıkları vatandaş evlerinde kurulu iftar sahur sofralarından, kuş sütünün eksik olduğu, protokolle girilip oturulan iftar ve sahur sofra görsellerinin, görsel, yazılı ve sosyal medya da yarıştığı bir dönem.
Kim kime neden niçin inansın? Sorusunun cevabını arayan vatandaşı, iktidar /muhalefet yandaşlarınca farklı gözlüklerle görüp "biz, doğru söylüyoruz, biz her şeyin doğrusunu bilir söyleriz" söz ve yazıları ile medyanın inandırıcılığının sıfırlandığı bir dönem. Vatandaşın alım gücünün sıfırlandığı, pazar tezgâhlarında, marketlerde her dakika değişen etiketler, gözü ve kulağını TBMM den gelecek, açıklandığı zaman sokakta "Sadaka mı ?",
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "verdik ya daha ne istiyorsunuz ?" dediği "4 bin lira emekli bayram ikramiyelerinin iktidar ve ortağı partilerin meclisi çalıştırmadığı için 3 bin lira olarak ödenip, meclisten geçerse bin lira daha ödenecek" diye iktidar ve iktidar medyasının haberler yaptığı bir dönem. Hani derler ya, tuzu kuru olanların gözünü kulağını vicdanını halka halkın sesine kapattığı bir dönem. İktidar, halkta karşılığının giderek azaldığını araştırma şirketlerinin çalışmalarında gördükçe, gündemi, halkın özgür iradesi ile muhalefetin yönetimine verdiği belediyelere yönelik operasyonları hızlandırınca muhalefetin de, doğal ve doğru bir siyasi refleksle halkın iradesine sahip çıkmak için kitlesel hak arama, halkın verdiği hakkı korumaya çalıştığı bir dönem.
12 yıl önce Gezi eylemleri döneminde ortaya atılan, "görüntüleri elimizde açıklayacağız" denilen, "Kabataş yalanı" benzeri senaryolarla toplumu ayrıştırıcı, kaos, kargaşa ve nihayet çatışmalara neden olabilecek haberlere sessiz kalan RTÜK ' ün objektif habercilik yapmaya çalışan bir elin parmakları kadar az medyayı ' kapatırım' diye uyarma da değil tehdit ettiği bir dönem.
Bu yazıyı okuduğunuz zaman, daha olumsuz, daha çok "ne olacak?" sorularıyla dolu yeni bir güne girmiş olursak kimsenin şaşırmayacağı bir dönem.
Ramazan bayramını karşılamaya hazırlandığımız "Şeker tadında bayramlar" dilemenin bile "şeker kaç para biliyor musun?" sorusuyla karşılaşacağı bu dönemin, ülkemize topluma barış, kardeşlik, dostluk, dayanışma ve huzur getirmesi dileğiyle, Mevlana'nın " Güneş doğduğunda hepsi kaybolur, yerini aydınlık alır. Buna inan ve de ki: “Bu da geçer ya Hû"
Sözüyle iyi bayramlar diliyorum.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: