NE OLUYOR DA OLUYOR?
Yayınlanma :
18.02.2025 17:17
Güncelleme
: 18.02.2025 17:17
Bu iletişim çağında gündemi izlemek artık çok fazla emek istemiyor. Gazeteciler 7/24 haber peşinde koşmuyor. Çok çeşitli, ilk kez duyacağımız, gündemde yer alacak, gündemi alt üst edecek haberler Medya merkezlerine evlerimize kadar geliyor mu, özel olarak belli merkezlerden servis mi ediliyor? Bu sorunun cevabını hepimiz biliyoruz.
Özellikle, artık yıprandığı, toplum da karşılığının giderek azaldığını, en güvenilir bağımsız Araştırma şirketlerinin, hatta iktidar yanlısı şirketlerin bile yaptığı anketlerde görülen iktidar kendi gündemini yaratıyor. Hepimizin ismini neyi neden yazdığını bildiğimiz köşe yazarları, önce kişisel YouTube kanallarında, sonra sosyal medya hesaplarında ve sabah okura ulaşacak gazetesinde yazıyor. Görsel medyada da, sokağın deyimiyle yandaş, muhalif, sözde yandaş, sözde muhalif gazeteciler ülke gündemine yeni konu düşene kadar, farklı ekranda, aynı saatlerde "neredeyse aynı cümlelerle " tartışıyor.
Son bir aydır gündemde olan gelişmelere baktığımız zaman gördüğümüz ise sokakta acı, gözyaşı, öfke, siyasetçiler de ise bildik söylemler.
Otel yangını 78, sahte rakıdan zehirlenmeden onlarca can kaybı. Trafik kazalarında yiten hayatlar. Ve ne acı ki; kafeler işyerleri sokaklarda, belinde silahla gezen, bir özürle bitecek "omuz attın, yan baktın' gibi küçük bir tartışma ile bitecek olaylarda patlayan silahlar. Unutturulmak istenen kadına yönelik şiddet.
Tüm bu sorunlara çözüm bulması gereken, demokrasinin olmazsa olmazı "Sandıkla gelip Sandıkla gitmekten" kaçınan, seçim tarihini "erken/zamanında " diye kendi aralarında pazarlığa açan siyasi partiler. TBMM de, toplumsal sorunların çözümü için kurulan komisyonlarda, vekillerin karşılıklı hakarette içeren tartışmaları ya da, bir TV kanalında gündüz kuşağında sunuculuk yapan kadın sunucunun, davet edildiği "Kadına Yönelik Şiddet Olaylarını Araştırma Komisyonu’nda”, Erkeğe şiddet uygulayan kadınlarda var" söylemi gibi erkek şiddetini meşrulaştırma adımı.
Son bir aydır gündem ise "Gözaltı, tutuklama, siyasetçi, gazeteci, sanatçılara yönelik açılan davalar" her sabah uyanınca, kaç kişi gözaltına alındı, kaç kişi tutuklandı. Yani, çarşı pazarda her gün artan fiyatlar, halkın alım gücünün dibe vurması, yoksulluğun açlığın işsizliğin zirve yapması gibi, sokağın halkın gündeminin yerini, "gözaltı, tutuklama, soruşturma, açılan davalar, sandık gelsin gelmesin" tartışmaları iktidarın uzak olduğu sandığı, muhalefetin yakına taşıma söylemleri, vatandaşa seçmene "Ne oluyor da oluyor?" sorusunu her gün sorduruyor. "Ne olacak ?" sorusunun cevabını ise yine sokağın sesi, demokrasiyi özümsemiş kurum kuruluş ve bireylerin tavırları belirleyecek.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: