Sosyal Medyasız Olmaz Abi...!
Yayınlanma :
11.03.2025 11:20
Güncelleme
: 11.03.2025 11:20
Günlük yaşamımızı şekillendiren, ekonomiden siyasete, kültür sanattan spora her alanda gündemi belirleyen de cep telefonları, daha doğru bir deyimle sosyal medya. Televizyonun tek kanallı olduğu dönemlerde, kahvehanelerde oyun ya da en koyu sohbetlere "Ajans Saati" gelince ara verilirdi diye anlatır büyüklerimiz. Günümüzde ise, artık sokakta, okul da, işyerlerinde gözler telefon, bilgisayar ekranında. Çünkü orada sosyal medya var. Gündemi belirleyen, şekillendiren, yönlendiren bir iletişim ağı.
İnsanların özel yaşamından, toplumun sinir uçları ile oynayan haber, bilgi, toplumda öfke patlamasına neden olan söz ve eylemlerin öğrenildiği, denetimi mümkün olmayan bir mecra.
"Duydun mu? Okudun mu?' sorularına, A Gazetesi B Televizyonu cevaplarının yerini de artık sosyal medya aldı. Çocukları gençleri, okuryazar her yaştan insanı esir alan sosyal medyanın bu bağımlılığından siyasilerin nasibini aldığını, siyasetçilerin de en üst düzeyde sosyal medya bağımlısı olduğunu söylemek ne abartı ne de siyasetçileri suçlamak olur.
Magazin dünyasının ünlü ünsüz isimleri yedikleri içtikleri giydikleri hatta hiç giyinmemiş halleri ile sosyal medya da on binler, yüz binlerce kez izlenip okununca siyasetçilerin sosyal medya bağımlısı olmasını yadırgamamak gerekir. Mecliste, sokakta, etkinliklerde, hasta ziyaretinde hatta siyasetçi kimliği ile katıldığı cenaze törenlerini bile "...... Katılım sağladım" diye paylaşım yapan siyasetçilerin, toplumu derinden etkileyen felaketlerde, sosyal medya da gördüğümüz ağlayan fotoğraflarını gazete ve TV'lerde görmüyoruz... Çünkü evinde toplu halde bulunulan mekânlarda bile ekrana değil telefona sosyal medyaya bakıldığını siyasetçilerde biliyor. Siyasetçilerde, sosyal medyada ki sorunları gündemine alarak bu etkin mecradan yararlanmayı, bazen ülkenin gerçek gündeminden uzaklaşarak yapıyor.
Ulusal TV'lerde dünya ve ülkemizde ki sorunları tartışmak için bir araya gelen kendilerince her şeyi bilen gazeteci/yorumcular bile konuşanı bırakın kendi konuşurken kendini bile duymuyor görmüyor, çünkü kamera ya da konuşana değil telefonuna bakıyor. "Şimdi mesaj geldi, şimdi sosyal medyaya düştü..." uyarıları ile gündemi şekillendiriyor.
Bu sosyal medya bağımlılığı tepeden tırnağa hepimizi öyle etkiliyor ki, yolsuzluk, cinayet gibi adlî olaylarda bile bakan ya da diğer yetkililerden "Sosyal medyada ki tepkileri dikkate alarak zanlılar yakalandı, haklarında soruşturma başlatıldı" açıklamasını duyunca yadırgamıyor, "Sosyal medya da yazılmasa işlem yapılmayacak mıydı?" sorusunu bile sormuyoruz. Bunun sonucunda da, “Sosyal medya yargısı” diye bir olgu gelişti. Özellikle kadın cinayetleri, çocuk taciz ve tecavüzlerin de tutuklanma, serbest bırakma, suçluların yakalanması, davaların sonuçlanmasında sosyal medya yok sayılamayacak bir güç olarak karşımıza çıkıyor. Bu anlamda sosyal medyayı tümüyle yok saymakta mümkün değil tabii risklerini de. Montaj videolar, gizli kamera görüntüleri gibi toplumda ve yasalarda kanaat oluşturan görsellerin toplumun büyük bir kesiminde sorgulamadan kabul edilmesi gerçeğini de unutmamak gerek
Evden, tatil köyünden köşe yazısı yazanların, Ankara’da parti, bakanlık ya da Meclis odalarında oturarak siyaset yapanların birer sosyal medya bağımlısı olması, yazılı ve görsel medyanın, sosyal medya karşısında yenilgisi ve onlarında sosyal medya bağımlısı olma nedeni. Alanda, daha az eleman, daha az teknik araç kullanımı gibi ekonomik hesaplarda ön plana çıkınca sosyal medya bağımlılığının ulaştığı boyut ve etkiyi daha net görebiliriz.
Ama bir gerçeği de kabul etmek gerekiyor, hepimiz sosyal medya bağımlısı ya da bağımlı olma yolundayız. Peki, giderek yayılan, bu "SOSYAL MEDYASIZ olmaz abi" tehlikesinden kurtulmak mümkün mü? İşte sorunun cevabı beni aşıyor. Bunun cevabını psikolog ve sosyologların açıklaması gerekiyor hem de artık çok gecikmeden.
(Tuna BÜYÜKŞAHİN)
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: