BAŞIN SAĞOLSUN İNSANLIK...!
Yayınlanma :
23.01.2025 13:30
Güncelleme
: 23.01.2025 13:30
Bolu Kartalkaya'da, Savcılık açıklamasına göre 79, bakanlık açıklamasına göre çocuk, kadın, erkek 78 can kaybettik. İlk andan itibaren TV'LER de timsah göz yaşları akıtanları izlerken bile iktidarın muhalefeti muhalefetin iktidarı suçlu ilan ettiğini dinliyoruz. Oysa, gerçek olan bir şey var; Bolu'da turizm bölgesi ilan edilen, tüm izin ve denetim yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığında olan bir otel de, Bakanlığın son üç yılda 95 milyon lira teşvik verildiği ölüm otelinde, müşterilerin can ve mal güvenliği için tek bir çivi bile çakılmamış. İktidarın gözü ve dili ile bu faciaya bakanlar "Bolu Belediyesi denetim yapmamış" demeyi tercih ederken, muhalefet, "OTEL yönetiminin başvurusu ile denetim yapan, yangın merdivenleri dahil 9 ayrı eksik saptayan belediyenin, otel yönetiminin başvuruyu geri çektiğini ve işlem yapılmadığını" söylüyor. Bu kez de, "Belediye neden bu raporu bakanlığa iletmedi?" soruları başlıyor.
Toplum olarak gerçeği, salt gerçeği görmek öğrenmek yerine, ülke genelinde ki ekonomik sosyal siyasal karanlık tünele bakıp, sızan ışık hangi yönden yüzümüze yansıyorsa yüzümüzü o yana dönüyoruz. İşte tam da bu nokta da, alışmayın alışmayalım demek gerekiyor.
Oturduğumuz rahat koltuklarda, bir futbol maçını tribün seyircisi gibi, otel faciasını izleyip, tuttuğumuz takım aleyhine, doğru da olsa verilen bir karar nedeniyle, hakemin yedi sülalesine küfür eden olmak yerine, yaşanan, gelişen olayların nedenini, neden olanları görmek toplumsal huzur için iyi hakem olmak gerekiyor. Bugün tanıdığımız, tanımadığımız onlarca canın yaşadığı bu acı sonu yarın bizlerin de yaşayacağını bir dakika durup düşünmek belki de, en azından bu ortak acı da doğru kararı veren hakemin yanında olmamızı gerektirmi yor mu? Bu hakem, elbette ki yargı mercileri elbette adalet dağıtması gereken kurumlar olmalı.
BU aşamada, dikkatlerden kaçmaması gereken bir nokta da, ülkemizin deprem başta olmak üzere büyük felaketlere hazırlıksız olması. Bir otel de başlayan yangını 48 saatte söndüremeyen, cenazeleri kızarmış tavuk reklamları ile süslenmiş TIR'a koyan, dumanlar, canlarını yitirenlerin kaybolmayan çığlıkları yok olmadan, faciaya ilişkin yayın yasağı koyup, toplumdan gerçekleri gizlemeye çalışan iktidarın, düşünmek istemediğimiz ama hafızamızın bir köşesinde pusu da bekleyen deprem olgusunda neler olacağını düşünmek bile korkutucu... Bu nedenle gelin en azından toplumsal acılara, 86 milyon insan olarak gerçeklere siyadi iktidar ve muhalefetin gözü ile değil insan olarak bakalım. Çünkü, gerçeklerin en iyi yönü bir gün mutlaka ortaya çıkacak olmasıdır. İşte, bu acı gerçekle yüzleşilen anda, "ya ben nasıl yanıldım" demek yaşanan bu acıları açılan yaraları tazeleyecektir.
79 can toprağa verilirken, karar alıcılar, karar vericiler, bir günlük yas ilan edip parti kongresinde güle oynaya ekranlara poz verenler, bu görselleri sosyal medya da paylaşanları da, otel sahibinin eşi hanımefendi gibi "Biz de canımızı zor kurtardık, bize haksızlık yapmayın.. ' diyebilecek kadar duyarsız sorumsuzluk örneği verenleri gördükçe tazeleyen bu acıları bir daha yaşamamak dileğiyle, Başımız Sağolsun, Başın Sağolsun İNSANLIK...
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: