Ben öldüm! Yani onların gözünde ben bir ölüyüm. Kendi cenazemi düzenledim. Her
şey plana çok uygun gitti ve benim öldüğüme herkes inandı. Ama bu şaşırılacak kısım değil.
Şaşırılacak kısım öldüğümü duyduğu anda karımın sevinçten havaya uçması, ‘Zengin oldum!
Artık zengin oldum!’ diye bağırmasıydı. Kalbimin nasıl kırıldığını anlatamam. Öfkem ve
mutsuzluğum dağ gibi içimde dikilmişlerdi. Ve ben bunun bende yarattığı hasarı uzun bir süre
tamir edemeyecektim. Halbuki karımı severdim. Onunla mutlu olduğumuzu ve beni sevdiğini
zannederdim. Maalesef öyle olmadı. Oyunumun ortaya çıktığı anda yüzünü görmeliydiniz.
Tam bir şaheserdi. Aynı anda bu kadar duyguyu yansıtan bir oyuncu daha gelmemiştir
dünyaya.
İşin garip tarafı uzun zamandır eşim yüzünden küs olduğum annem, öyle bir ağladı
öyle bir ağladı ki… ilk duyduğunda sanki biri elleriyle kalbini sökmüş almış gibiydi. ‘İmdat!’
diye bağırıyordu sadece. İmdat! Ve bu beni o kadar etkiledi ki kelimeler kifayetsiz kalır.
‘Oğlum, biricik oğlum ben küsken öldü. Bu vicdan azabıyla nasıl yaşarım? Tanrım bunu hak
edecek ne yaptım? Bana evlat acısını göstermen için ne yaptım, nasıl bir günah işledim?
Şimdi sonsuza dek ayrı mı kalacağız? Ya öte tarafta da barışmazsak? Hepsi o pis kadının suçu!
Aramızı bozdu ve bundan gram utanmadı. Bir anne ve oğul… Hiç birbirlerinden ayrılırlar mı?
Ölüm bizi ayırdı oğlum. Seni şimdiden öyle özledim ki. Hasretin kor gibi işledi yüreğime. Ne
olur dön!’ diye ağladı annem de. Babamsa çok uzun zaman önce ölmüştü zaten.
En yakın arkadaşım hem işime hem eşime göz koymuş meğerse, karıma ‘’Tüm bunlar
bittikten sonra benimle evlenir misin? Yalnız bir dul olmak istemezsin herhalde’ dedi. Onu o
anda boğmadım çünkü karımın tepkisini merak ediyordum. Ve karım… Onu reddetti. En
azından içinde bir damla karakter kalmış diye düşündüm. En yakın arkadaşım işim konusunda
da yerimi doldurmaya hazırmış. Zaten işsizdi, aynı üniversiteden mezun olmuştuk, yani aynı
işe sahiptik. Adam bununla da yetinmeyip aynı kadına da sahip olalım istemiş. Vay köpek vay!
Ben sana yapacağımı bilirdim de… Neyse. Buna değmezsin bile.
-Merhaba! Ben geldim. Ve hepinizin gerçek yüzünü gördüm. Meğer ne, çok yüzlü
insanlar varmış etrafımda! Sus! Konuşma! Sıra sıra gideceğim. Karım seni boşuyorum. Bir lira
bile nafaka vermeyeceğim. Dostum! Dostum naber ya? Karımı koynuna almaya hala hevesli
misin? Sus kapa çeneni! Şimdi ben çeneni kırayım da gör gününü. Eski işimden de
ayrılmıyorum. Sen, benim karım, benim dostum arkamdan iş çevirirken en çok güvenmem
gereken insanmışsın annecim. Çok özür dilerim. Seni seviyorum.
Artık bambaşka bir hayatım olacak. Her yeni hayata başladıktan sonra yapmalıymış
bunu bence ve siz insan müsveddeleri yıkılın karşımdan! Annecim. İyi ki annem olmuşsun.
Tek güvendiğim insan sensin artık.
Bilirim insanoğlu çiğ süt emmiştir. Ama bu kadar karaktersizlik ne görülmüş ne
duyulmuş şeydir. Siz siz olun ara sıra yapın benim yaptığımı. İnanın pişman olacak siz
olmazsınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: