Günlerdir hiç hız kesmeden, giderek artan yoğunlaşan tepkilere rağmen, iktidarın adeta "Demokles'in Kılıcı " gibi sokak hayvanları ve onların yaşam hakkını savunanların başının üstünde salladığı "Hayvan Hakları Yasa Tasarısı" görüşmelerine bir hafta ara verildi. Sokak Köpekleri diye başlayıp, Kedilerin de dâhil edildiği tasarıda, "Uyutma/ÖTANAZİ " kılıfının "YOK ETME, ÖLDÜRME" olduğunu 7 yaşında ki çocukta, 70 yaşındaki insanlarda biliyor.
TBMM de tasarının görüşüldüğü komisyonda başta CHP olmak üzere muhalefet partilerinin verdiği mücadeleyi takdir etmemek mümkün değil. Halkın vekillerinin halkın sesini sokağın sesini güçlü bir şekilde seslendirmesi, tasarıyı yasalaştırmak isteyen iktidara "görüşmeyi erteleme" kararı aldırdı. Ancak, ertelemenin, öncelikle halkın gerçek gündeminin kamuflesi için yeni bir zaman dilimi yaratmak, bu tasarının belediyeleri ve halkı karşı karşıya getirmek için atılan bir adım olduğunu da unutmamak gerekir.
Tasarıyı incelerken, artık içeriği ezberlenen, TBMM de komisyona sunulan düzenlemeye imza atan vekiller arasında AKP'li 11 kadın milletvekilinin bulunduğunu görmek ise çok şaşırtıcı. Buna cinsiyet ayrımcılığı, cinsiyetçilik diye bakmıyorum tabii. Ama doğası gereği bir kadın, anne, belki torun sahibi bir büyükannenin, doğurma özelliğine sahip bir insanın, türü ne olursa olsun savunmasız, ağzı var dili yok canlıların ölümü için imza atması sizce de şaşırtıcı değil mi? Kadın vekillerin, tasarıda sadece erkeklerin imzası olmasın diye imza atmalarının istendiği, bazı vekillerin "kerhen" imza attığına ilişkin iddialara, muhatap vekillerin sessiz kalması da çok anlamlı değil mi? Siyasetçilerin, özellikle iktidar ve iktidar ortağı partilerin vekillerinin, yukarıdan gelen bu tip önerilere isteklere karşı olsalar dahi "evet" demeleri elbette yeni değil. Hatta içeriğini bilmediği bir öneri tartışılırken salonda dışında olan bazı vekillerin bir işaretle koşa koşa salona girip evet dediğini TBMM de görev yapan meslektaşlar çokça bilir... Yine, soru işaretleri ile dolu yazı yazarken, bu tasarıya imza atan kadın erkek fark etmez vekillerin evlerinde bahçesinde kedi veya köpek besleyip bilmediğini bilmiyoruz. Çünkü vekiller bu sorulara cevap vermiyor. Yine de, bu vekillere soralım; Siz, ailenizde herhangi biri, çocuğunuz torununuz hiç köpek sevmedi mi? Evleriniz de hiç kedi köpek beslemediniz mi?
Gözlerimi ekrandan ayırıp TV'nin bulunduğu yere bakınca, yıllardır iyi kötü her anımda yanımda olan, eve dönüş saatlerinde pencere önünde bekleyen KEDİ dostlarım LİMA ile TİNA'nın TV ekranından, Köpek ve Kedi görüntülerinden, yayılan "Köpekler kediler toplatılsın diye başlayıp devam eden spiker sesini duyunca günlerdir yaptıkları gibi salondan hızla uzaklaşmalarını görmek, iktidarın insanları kutuplaştıran politikasının can dostlarımız ile bizim ilişkilerimizi de etkilemeye başladığını hissettim. Hadi gelin, insan olarak hem birbirimizin hem can dostlarımızın yaşama hakkını demokrasi kuralları içinde sonuna kadar savunalım.
(Tuna BÜYÜKŞAHİN)
YORUMLAR