Bir yılı daha ardımızda bırakıyoruz. Alışıldık deyimle "Acısı tatlısı iyisi kötüsü" ile yılbaşı gecesi 2025 yılına sallayıp "Güle güle" derken "Hoşgeldin yeni yıl hoşgeldin 2026" diyeceğiz, yine alışageldik "Gideni aratma" diyerek.
Peki, bu ne kadar mümkün ya da olma olasılığı ne kadar yüksek bir dilek, yani, gelenin gideni aratmaması. Söndürülmek istenen ateşin üzerine su yerine benzin dökmek gibi göstergeler varken, daha yeni yıla merhaba demeden açıklanan asgari ücret, yağmaya başlayan zamlar. Çok tekrar ediyor gibi olsada, kadın cinayetleri, aile içi şiddet, sokaklarda her gün yaşanan saldırılar, eğitimde, istihdam da her gün artan sorunlar. Liyakat yerine iktidara sadakatın arandığı bürokratik atamalar.
Ülkemiz ve toplum olarak hepimiz için olmazsa olmaz "Aile" kavramının içinin boşaltılıp ideolojik bir çerçeveye sokulması, yeni yıl da nelere neden olacağını düşünmek gerekmez mi?
Kadınların birey ve erkeklerle aynı haklara sahip vatandaş olmaktan çıkarılıp aile içine hapsedilmek isteyen bir ideolojik adım olan, iktidarın giden yılı "Aile yılı" ilan etmesi, aslında, laik yaşam ve laik hukuk sisteminin yerine, muhafazakâr değerleri esas alan bir anlayış bilinçli olarak topluma sunuluyor.
Bu sunuş ve yaklaşım, kadını şiddetten korumanın aksine şiddetin aile içinde kalması, "kol kırılır yen içinde kalır"la eşdeğer ve aile içi şiddeti meşrulaştırmaktır. Şunu, çok açık çok net ifade etmekte yarar var; "Laiklikten her uzaklaşma, kadınların yaşam hakkından bir adım daha geriye doğru vazgeçmektir."
İşte, bu aşamada, gelen yılın giden yılı aratmaması için, her insanin bireysel özgürlüğünün gerçek bir değeri olduğu, kadınların yaşamak için mücadele etmek zorunda kalmadığı, emeğin sömürülmediği, hukukun iktidarın değil halkın yanında durduğu bir yıl olmasını dilemek istemek gerekiyor. Tabii, dilemek istemek, Telli Baba'ya bez bağlayıp dilek tutup, gelişmeleri tribünden maç izlemek gibi izlemek değil.
Eski yılı uğurlarken, zaman zaman kırılan, yok olan, umudu, adaletin yeniden tesis edileceğine olan inanç ve kararlılığı canlı tutmak gerekiyor.
Ve, gelen yılı, inancı umudu kaybetmeden, daha güçlü isteyip yaşatmak, özlediğimiz Cumhuriyet değerleri, lailklik ve adaletin eşit dağıtıldığı bir ülke için sessiz çoğunluk değil yasalar çerçevesinde sesli çoğunluğun sesi olmak gerektiğini kabul etmek gerekir.
Çünkü; 2025’te, iktidarın uygulamaları nedeniyle içte ve dışta yaşanan tüm sorunlar, 2026’da yaşanması olası sorunların öncüsü gibi. Asgari ücret ve MESS, medeni haklara yönelik saldırılar, artan şiddet ve kadın cinayetleri, gençlere, muhalif parti, kurum, kuruluş, gazetecilere yönelik yargı destekli baskıların gelen yılda da devam etmemesi için tek yol seçim. İktidar içinde, iktidar yanlısı medyada da giderek hızlanan iç çatışmalar nedeniyle iktidarın kaçtığı sandığı, 2026 yılında seçmenin önüne getirmek için ses yükseltmek, gelen yılın giden yılı aratmaması için kaçınılmaz bir gerçektir.
Resmi adıyla, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, uygulamada "Tek adam" sistemiyle milletten giderek kopan siyasetçi, sadece saraydan, yani AKP Genel Başkanı'ndan gelen her tasarı, kanun ve kararnameye evet diyen bir TBMM, güçler ayrılığı ilkesinin yok sayılması giden yıldan kalan bir miras. Ama, korunup kollanması gereken bir emanet değil. Bu bilinçle, yeni yılınızı başta ülkemiz olmak üzere tüm dünyaya barış huzur getirmesi dileğiyle kutluyorum. Yeni yılda ortak değerlerde buluşmak üzere mutlu yıllar sevgili okurlar...
( Tuna BÜYÜKŞAHİN)
2026, 2025'İ ARATMASIN. AMA NASIL?
Yayınlanma :
30.12.2025 12:29
Güncelleme
: 30.12.2025 12:29
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: