"Gündemi kaçırmayalım, aman, bir şeyleri atlamayalım" sözleri gazeteciliğin en temel kuralı ve olmazsa olmazı. Aslında, medyanın özü, kuralları, görevi son yıllar da tamamen yok olsa da, gazetecilik her koşulda yaşayan bir organizma gibi. Kontrol edilen denetlenen, tamamen siyasi ve ekonomik güçlerin sesi durumuna gelen medyanın büyük bir bölümünde gündemi kaçırma, gündemin arkasında kalma gibi bir sorun yok artık. 4. Kuvvet denen, toplumun haber alma bilgilenme, yön tayin etmesinde etken olan medyanın önüne konulan bir gündem var. İktidarın belirlediği yazılı görsel medyadan topluma servis edilen bir gündem. O nedenle, o dedi, bu dedinin ardında koşmak yerine, iktidarın toplumdan, günlük yaşamı etkileyen gerçek gündemi saklamak için ürettiği haberler yerine genel bir çerçeveden yönetim sisteminden bakmanın yararlı olduğunu düşünüyorum.
Ülkemiz, özellikle son 15 yıldır, kural ve kurumları yasalara uygun işleyen, seçimlerde yarışan siyasi partileri olan çok partili parlamenter bir sistemi olan devletten, devletin tek bir parti, o partinin de devlet olduğu bir sona doğru gidiyor hızla. Özellikle, AKP'nin, iktidar ortakları ile tamamlamaya çalıştığı parti devleti diye tanımlanan yeni yapı da, duvarlar tamam, çatının kapatılması süreci giderek hızlanıyor.
Var olan, TBMM de sayısal üstünlüğü elinde tutan iktidar ortaklarının, verilen önergeler, sorduğu sorular gibi iktidarı denetleme görevini yapamayan bir muhalefet olarak topluma sunduğu, muhalefet ne yapıyor ya da ne yapmalı?
Soruların cevabını, her ne kadar siyaset bilimciler, muhalefet partilerinin lider ve A Takımı diye tanımlanan kadroları vermeye çalışıyor olsa da, ülkesini, kuruluş amacı ve kurucu değerlerine saygı duyan, korunması gerektiğine inanan bir vatandaş, bir seçmen ve gazeteci olarak düşüncelerimizi paylaşmak topluma ulaştırmak zorundayız.
Özellikle, başta ana muhalefet partisi CHP ve son genel seçimde TBMM'ye vekil olarak giren milletvekilleri, AKP ve CHP'ye geçtikleri için parmak sayısı olarakda güç kaybeden İYİ Parti, Saadet Partisi de tüm birikim ve güçleri ile parti devleti olma sürecini boşa çıkarmak zorundadır.
Her siyasi partinin kendisi olarak yarışacağı, barış kardeşlik ve ortak değerlerin korunduğu, her TC vatandaşının haklarını koruma, bağımsız yargıyı tesis etme, yargı karşısında her kesin eşit yurttaş olduğunu sağlayacak, “parlamenter demokrasi”ye geçiş sözünü topluma vermeli ve bunu nasıl yapacağını anlatmalı, ayrı ayrı veya ortak paydalar da birleşebileceklerini göstermeli.
Bu aşamada, hafta sonu CHP'nin 39. Kurultayıni dikkatle izledim, Medya da yazılan TV de konuşulan değerlendirmeleri de. CHP'nin parti programı, sosyal demokrat bir parti için "İdeolojik" manifesto olmamakla birlikte, yasalara uygun, parti kimliğini topluma anlatan, geniş ve farklı dünya görüşü olan seçmenle ortak bir dil kurulmasını sağlayacak, kendi iç bütünlüğünü sağlayan bir yapının temelini atması dikkat çekiciydi.
Adalet, eşitlik, özgürlük ve dayanışma gibi evrensel geçerliliği olan ilkelerin nasıl yaşama geçirileceğine vurgu yapılan kurultay konuşmaları ve program CHP'nin gerçek kimliği ve meşruiyetini, nasıl hareket etmesi gerektiğini de gösteriyor. Bu noktada da, tek başlarına iktidar şansı olmayan, ancak AKP'ye gerçekten muhalif olan partilerinde asgari müştereklerde CHP'yle anlaşıp ortak hareket etmeleri kaçınılmaz bir zorunluluktur.
Ülkemizin, siyasi, ekonomik, sosyal, yargı, eşit yurttaşlık gibi alanlarda büyük sorunlar yaşadığı, sorunların giderek krize dönüştüğü bu dönemde, ana muhalefet partisi çevresinde toplanıp, içte 86 milyon insana, dışta tüm ülkelere, "Parlamenter demokratik sistemle" Cumhuriyetin tüm değerlerini koruyup yaşatan bir iktidar sözü verecek olan muhalefet partileri toplumdan gerekli cevabı alacaktır. Çünkü, toplum bu yönetim şekline ve Cumhuriyet değerleri ile yaşama özlemi içinde.
( Tuna BÜYÜKŞAHİN)
TOPLUMSAL MUHALEFETİN ÇATISI CHP...
Yayınlanma :
02.12.2025 11:08
Güncelleme
: 02.12.2025 11:08
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: